18 Eylül 2011 Pazar

SAĞLIKLI İLİŞKİLER




SAĞLIKLI İLİŞKİLER

Yaşadığımız ortam, çevre sağlıksız ilişkiler ile çalkalanıyor. İş yerleri, aileler, evlilikler, okullar, filimler sürekli bozuk ilişlilerle dolu. İşte gazetelerin 3.sayfalarından birkaç haber:

-Eşinin parçalarını buzdolabında sakladı.
-Boşanmak isteyen eşini altı yerinden bıçakladı.
-Köpeği için arkadaşını baltayla parçaladı.
-Babasını öldürdü, annesini yaraladı.
-Ortakların borç kavgası cinayetle bitti.

Daha fazla içinizi karartmaya ve moralinizi bozmaya niyetim yok. Ancak bizi kuşatan bu bozuk ilişkiler yığınının farkında olmamız gerekmektedir. Belki aldığım örnekler çok aşırı 3.sayfa haberleri ama bozuk ilişkiler her yerde.

Bu konuda çok uzaklara gitmeye gerek yok. Komşularınızı, akrabalarınızı hatta kendi ilişkilerinizi düşünün. Nasıl gidiyor? Akrabalarınız ile ilişkileriniz nasıl? Aile içi geçimsizlik yaşıyor musunuz? Çocuk veli ilişkileri hangi düzeyde? Ya da aksi bir komşunuz var mı? Ya da iş arkadaşınızdan ne haber? Bunca bozuk ilişki silsilesi içinde RAB Tanrı’mız bizlerin iyi ve mutlu ilişkiler içinde olmamızı istiyor. Sağlıklı birer Hıristiyan, Mesih takipçisi olarak sağlıklı, ilişkiler içinde olmamız gerekmektedir.

Sağlıklı ilişkilerin sırrı bakacağımız ayetler içinde bulunmaktadır. Yuhanna bölümünde bulunan ve İsa’nın öğrencilerine söylediği bu sözler bugün bize söylenmektedir. Eğer sağlıklı Hıristiyanlar olarak sağlıklı ilişkiler içinde olmak istiyorsak bu ayetleri sadece duymak değil yaşamakla yükümlüyüz. İsa Mesih bu sözleri üst odada akşam yemeği sırasında söyledi. Yemekten kısa bir süre sonra acı çekecek ve acımasızca çarmıha çivilenecekti. Üst kattaki odadan ayrılmadan hemen önce İsa öğrencilerine döndü ve şöyle dedi:     

Yuhanna 13:34-35
“Size yeni bir buyruk veriyorum: Birbirinizi sevin. Sizi sevdiğim gibi siz de birbirinizi sevin”.

“İSA’NIN BİZİ SEVDİĞİ GİBİ SEVMEK!”

Bazılarına göre bu yeni bir buyruk değildir. İsa’dan yaklaşık 1400 yıl önce Musa Peygamber aracılığı ile verilen sözün yeniden hatırlatılması olarak değerlendirirler.

Levililer 19:18 Komşunu kendin gibi seveceksin”.

O halde bu gerçekten yeni bir buyruk mu değil mi? EVET kesinlikle yeni bir buyruktur. Sadece söyleyenin İSA MESİH olmasından dolayı değil içerikle ilgili olarak yenidir. Tekrar okuyalım!  

“Size yeni bir buyruk veriyorum: Birbirinizi sevin. Sizi sevdiğim gibi siz de birbirinizi sevin”.

Burada bahsedilen sevgi AGAPE sevgisidir. Üstün bir sevgidir. Bencil olmayan, fedakâr sevgidir. Bu tip sevgi daha önce kimse tarafından gösterilmedi. Ama İsa Mesih tam olarak bu sevgi ile doluydu ve insanlara gösterdi. Yuhanna “Tanrı Sevgidir” der. Ve İsa Mesih “Ben’i gören Baba’yı görmüş olur” dedi. İsa Mesih Tanrı’nın harika sevgisinin sanki vücut almış halidir.
   
Bu sevgi, yani karşılıksız sevgi benim ve sizin gerçekten İsa Mesih’in öğrencisi olup olmadığımızın bir işaretidir. Şu ayete dikkat edin:

Yuhanna 13:35Birbirinize sevginiz olursa, herkes bununla benim öğrencilerim olduğunuzu anlayacaktır.”

Peki bu karşılıksız Agape sevgisi nedir? Birlikte bakalım!
Yuhanna İsa’nın sevdiği öğrencisiydi. Buna şüphemiz yok. Yuhanna kusursuz bir kişi değildi. İki örnek verelim. Sigortası hemen atan, sabırsız sinirli birisiydi.

Luka 9:51-54
Göğe alınacağı gün yaklaşınca İsa, kararlı adımlarla Yeruşalim`e doğru yola çıktı. Kendi önünden haberciler gönderdi. Bunlar, kendisi için hazırlık yapmak üzere gidip Samiriyeliler`e* ait bir köye girdiler. Ama Samiriyeliler İsa`yı kabul etmediler. Çünkü Yeruşalim`e doğru gidiyordu. Öğrencilerden Yakup`la Yuhanna bunu görünce, “Rab, bunları yok etmek için bir buyrukla gökten ateş yağdırmamızı ister misin?” dediler. Ama İsa dönüp onları azarladı. Sonra başka bir köye gittiler”.
Bu Yuhanna’nın tek kusuru değildi.
Markos 10:35-45
Zebedi`nin oğulları Yakup ile Yuhanna İsa`ya yaklaşıp, “Öğretmenimiz, bir dileğimiz var, bunu yapmanı istiyoruz” dediler. İsa onlara, “Sizin için ne yapmamı istiyorsunuz?” diye sordu. Sen yüceliğine kavuşunca birimize sağında, ötekimize de solunda oturma ayrıcalığını ver dediler. Siz ne dilediğinizi bilmiyorsunuz dedi İsa. “Benim içeceğim kâseden siz içebilir misiniz? Benim vaftiz olacağım gibi siz de vaftiz olabilir misiniz?” Evet, olabiliriz dediler. İsa onlara, “Benim içeceğim kâseden siz de içeceksiniz, benim vaftiz olacağım gibi siz de vaftiz olacaksınız” dedi. “Ama sağımda ya da solumda oturmanıza izin vermek benim elimde değil. Bu yerler belirli kişiler için hazırlanmıştır.” Bunu işiten on öğrenci Yakup`la Yuhanna`ya kızmaya başladılar. İsa onları yanına çağırıp şöyle dedi: “Bilirsiniz ki, ulusların önderleri sayılanlar, onlara egemen kesilir, ileri gelenleri de onlara ağırlıklarını hissettirirler. Sizin aranızda böyle olmayacak. Aranızda büyük olmak isteyen, ötekilerin hizmetkârı olsun. Aranızda birinci olmak isteyen, hepinizin kulu olsun. Çünkü İnsanoğlu bile hizmet edilmeye değil, hizmet etmeye ve canını birçokları için fidye olarak vermeye geldi.”
Tek kusurlu öğrenci Yuhanna değildi. Diğer öğrenciler de bir çok kusur ile dolulardı. Ama İsa Mesih onları karşılıksız olarak seviyordu. Ve onlara da buyruk verdi “Beni sizi sevdiğim gibi birbirinizi sevin”
Karşılıksız sevmek demek, kişileri hatalarına, kusurlarına rağmen sevmektir.

İsa’nın ele verildiği geceyi iyi biliyoruz. Yahuda gelip bir öpücükle İsa’ya ihanet etti. Ama İsa Mesih yapabileceğini yapmadı. Dilerse yardımına on binlerce melek gelebilirdi. Ama o bizi öyle sevdi ki hayatını verdi. O yaşamını ancak kendi verir ve geri alabilirdi.

Matta 26:69-75 ‘de Petrus’un inkarını okuyoruz.
Petrus ise dışarıda, avluda oturuyordu. Bir hizmetçi kız yanına gelip, “Sen de Celileli İsa`yla birlikteydin” dedi. Ama Petrus bunu herkesin önünde inkâr ederek, “Neden söz ettiğini anlamıyorum” dedi. Sonra avlu kapısının önüne çıktı. Onu gören başka bir hizmetçi kız orada bulunanlara, “Bu adam Nasıralı İsa`yla birlikteydi” dedi. Petrus ant içerek, “Ben o adamı tanımıyorum” diye yine inkâr etti. Orada duranlar az sonra Petrus`a yaklaşıp, “Gerçekten sen de onlardansın. Konuşman seni ele veriyor” dediler. Petrus kendine lanet okuyup ant içerek, “O adamı tanımıyorum!” dedi. Tam o anda horoz öttü. Petrus, İsa`nın, “Horoz ötmeden beni üç kez inkâr edeceksin” dediğini hatırladı ve dışarı çıkıp acı acı ağladı.

Yahuda da İsa’yı ele verdi ve kendini astı. Petrus’da aynısını yapabilirdi. Ama Pavlus İsa’nın dirilince diğer öğrencilerden önce Petrus’a göründüğünü yazar. Neden Petrus hayatına Yahuda gibi son vermedi? Çünkü o İsa Mesih’in karşılıksız sevgisini gördü. Bu Tanrı’sal sevgi ona umut verdi.

Şöyle düşünebiliriz. Ama ben İsa Mesih gibi sevemem ki! Doğru O’nun gibi sevemezsiniz, ben de sevemem. Böyle bir sevgi Tanrı’dan gelen bir armağandır. Pavlus’un kaleme aldığı şu sözleri okuyalım.

Romamlılar 5:5Çünkü bize verilen Kutsal Ruh aracılığıyla Tanrı`nın sevgisi yüreklerimize dökülmüştür”.   

Tanrısal sevgi yüreklerimize dökülmüştür. Biz karşılıksız sevdiğimizde, hatalara rağmen sevdiğimizde sevinç buluruz.

Yuhanna 15:9-11
Baba`nın beni sevdiği gibi, ben de sizi sevdim. Benim sevgimde kalın. Eğer buyruklarımı yerine getirirseniz sevgimde kalırsınız, tıpkı benim de Babam`ın buyruklarını yerine getirdiğim ve sevgisinde kaldığım gibi... Bunları size, sevincim sizde olsun ve sevinciniz tamamlansın diye söyledim.

Kardeşler işte bu bozuk ilişkiler dünyasında yaşayan biz Hıristiyanlar için bir sırdır. KARŞILIKSIZ SEVMEK! Böylece mutlu ve sağlıklı ilişkilerle yaşamaya devam edebiliriz.

HATTA İSA MESİH DÜŞMANLARIMIZI BİLE SEVMEMİZİ BUYURDU. BU ANCAK AGAPE SEVGİSİ İLE MÜMKÜNDÜR. HATTA DÜŞMANLARIMIZI BİLE SEVMEMİZ MÜMKÜNDÜR!

Sizin hayatınızda sizi karşılıksız seven birileri var mı?

Eğer böyle biri varsa ona bir teşekkür kartı yazın. Belki ailenizden, belki arkadaşlarınızdan belki de kilisenizden birisidir. Ona karşılıksız sevgisi için bir teşekkür harika olur. Böyle kişilere teşekkür etmek için cenaze törenlerini beklemeyelim.

Eğer bugün sizi böyle karşılıksız seven birisinin olmadığını düşünüyorsanız size öyle birinin varlığından bahsedebilirim. İSA MESİH’İN KENDİSİDİR. O SİZİ ÇOK SEVDİ.