17 Mayıs 2011 Salı

ESENLİĞİN FORMÜLÜ


ESENLİK VE DÜNYA: Yaşadığımız dünya genelde esenlik veren değil esenlik kaçıran olay ve haberlerle doludur. Haberler, başımıza gelenler, gördüklerimiz hissettiklerimiz bizi derinden etkiler ve olup bitenler sanki mayamıza karışır ve bizi karamsarlık ve hatta bazılarımızı bunalıma bile itebilir. O halde esenlik nasıl sağlanır? Esenlik nereden alınır?
Esenlik bulmak için ne yaparsınız?
Filipililer 4:4-9
Rab’de her zaman sevinin; yine söylüyorum, sevinin!
5 Uysallığınız bütün insanlarca bilinsin. Rabbin gelişi yakındır.
6 Hiç kaygılanmayın; her konudaki dileklerinizi, Tanrıya dua edip yalvararak şükranla bildirin.
7 O zaman Tanrının her kavrayışı aşan esenliği Mesih İsa aracılığıyla yüreklerinizi ve düşüncelerinizi koruyacaktır.
8 Sonuç olarak, kardeşlerim, gerçek, saygıdeğer, doğru, pak, sevimli, hayranlık uyandıran, erdemli ve övülmeye değer ne varsa, onu düşünün.
9 Benden öğrendiğiniz, kabul ettiğiniz, işittiğiniz, bende gördüğünüz ne varsa, onu yapın. O zaman esenlik veren Tanrı sizinle olacaktır.

Hıristiyan olarak yaşamak demek; DOĞRU DÜŞÜNMEK VE DOĞRU YAŞAMAKTIR.

Şöyle bir şey söyleyeyim.
-Eylemler olmadan sadece düşünen bir imanlı;
Silahı olup da ihtiyaç anında ateşlemeyen avcıya benzer.

 -Düşünmeden eyleme geçen bir imanlı;
İhtiyacı olmasa da silahını sağa sola sürekli ateşleyen bir avcıya benzer. 
Hem düşünmek hem de eylemlerde bulunmak bizim bugünkü ayetlerimizde açıklanır.

4 Her zaman sevinin: Hayat hiç de kolay değildir. Zorluklar mevcuttur, stres maksimum düzeyde olabilir ama yine de bir imanlı için RAB’de sevinmek mümkündür.
ÇÜNKÜ BİR İMANLILARIN SEVİNCİ İÇİNDE BULUNDUĞU DURUMDAN KAYNAKLANMAZ. EĞER ÇEVREMİZDEKİ DURUMLARA BAĞLI OLSAYDI MANEVİ OLARAK ÇOKTAN YIKILMIŞ OLABİLİRDİK.  Bir gün düğündeyiz, bir gün yasta, bir gün açız bir gün ziyafette, bir gün Hazirandayız bir gün yağışlı kasımda, bir gün insanlar iman ediyor bir gün kimse dinlemiyor… Hayat böyle kardeşler. Günler hava durumu gibi değişse de imanlının sevinci devamlı olabilir. Bu devamlılığın sırrı nedir?

SIR: İsa ne dedi (Matta 28: 20) “Dünyanın sonuna dek her an sizinle birlikteyim”  İsa değişmez. Zor ve karanlık günlerde bizi terk eden iyi gün dostu değildir. Her an bizimledir. Yaşam gününde, ölüm gününde, yargı gününde yanımdadır.  


5 Uysallığınız tüm insanlarca bilinsin: Uysallık bir anlamda teslim olmak, tatlı bir makullük ve kendi ve kendi isteğiyle arzusundan vazgeçmek de denebilir.  
6 Hiç kaygılanmayın, dua edin, yakarın ve şükran sunun!
O zaman Tanrının her kavrayışı aşan esenliği Mesih İsa aracılığıyla yüreklerinizi ve düşüncelerinizi koruyacaktır. İnsanlar şaşıracaklar! Yüreklerinin ve düşünceleriniz korunacaktır.  

BİR HRİSTİYAN GİBİ DÜŞÜNMEK:
Filipililer 4:8a Pavlus sonuç olarak kardeşlerim diye bu cümleye başlıyor. Yani Pavlus öğütlerini bu cümle ile kapatıyor ya da başka bir değişle 4.ayette başladığı konuyu 8. Ayetler özetliyor.
Ayette yazdığı gibi bir Hıristiyan gibi düşünmek demek “doğru olanı” düşünmek demektir.

NE DÜŞÜNÜR?
Gerçeği: En önemli şeyi yani esas olan neyse onu düşünür. Sahte ile uğraşmaz!
Saygıdeğer: Saygın olanı, en üsttekini, soylu, yüce olanı düşünür. Basit ve ucuzla uğraşmaz.
Doğru: Hakiki olanı düşünür. Yanlış olan üzerinde değil doğdu üzerinde durur.
Pak: Aslında kutsal olanı, temiz olanı, ayrı olanı düşünür.
Sevimli: Aslında kelime kökü olarak sevgiyle ilgili olan, yani sevgiyi uyandıran ne varsa onu düşünmek.
Hayranlık uyandıran: Beğenilen konular, iyi raporlar üzerinde düşünmek.
Bu şekilde düşünmek erdemlidir ve övgüye değer!

Düşüncemiz doğru, temiz, saygıdeğer konular üzerine yerleşmiş, odaklanmış olsun. Negatif değil pozitif şeyler üzerinde zaman harcayalım. Bazıları şöyle diyebilir, ama ben düşüncelerimi kontrol edemiyorum ki. Nasıl iyi şeylere yönlendirebilirim? Eski bir söz vardır. Kuşların balının üzerinde uçmasını engelleyemezsin ama başına yuva yapmaları engelleyebilirsin.
Aklımızdan çok şey geçer ama onların hepsini yapmak zorunda değiliz. Seçici olmalıyız. Aklınıza yüreğinize değişik düşünceler geldiğinde lütfen deminki listede olan kelimeleri düşünün ve o filtreden geçirin. Pak mı, doğru mu, gerçek mi, saygıdeğer mi? Aslında kısaca İsa Mesih’i düşünmek gerek. Çünkü tüm bu olumlu nitelikleri üzerinde taşıyan O’dur.  

HIRİSTİYAN GİBİ DAVRANMAK, YAŞAMAK
Düşünmek elbette iyidir ancak sanırım Pavlus sadece bizim beyin jimnastiği yapmamızı istemiyor. O biliyor ki düşüncelerimiz bizim eylemlerimizi oluşturur şekillendirir. Hıristiyan gibi düşünmek, Hıristiyan gibi yaşamadıktan sonra boş ve anlamsızdır.
Elçileri 20:20,27
20Yararlı olan herhangi bir şeyi size duyurmaktan, gerek açıkta gerek evden eve dolaşarak size öğretmekten çekinmedim.
27 Tanrının isteğini size tam olarak bildirmekten çekinmedim.

Filipililer 4:9 Pavlus ayrıca kendini de örnek gösteriyor. Biz Pavlus’u örnek alabiliriz. Çünkü o hem Tanrı Sözü’nü öğretiyor hem de bu öğretiye göre yaşıyordu. Herkesi örnek alamayız. Çünkü herkes öğrettiği gibi yaşamayabilir. Esas olan Tanrı Sözü’dür ancak Tanrı sözüne göre yaşayanlar örnek alınır.
Matta 23:3
3 Bu nedenle size söylediklerinin tümünü yapın ve yerine getirin, ama onların yaptıklarını yapmayın. Çünkü söyledikleri şeyleri kendileri yapmazlar.

Matta 2:21
 "Bana, 'Ya Rab, ya Rab!' diye seslenen herkes Göklerin Egemenliğine girmeyecek. Ancak göklerdeki Babamın isteğini yerine getiren girecektir.
Sözler ve düşüncelerden ziyade, eylemler önemlidir. İtaat önemlidir. 
  
Düşünce ve yaşam dengesine dikkat edelim!

ANNELER GÜNÜ VAAZI


8 Mayıs 2011


Anneler günü ile ilgili konuşmak, yazmak çok kolaydır çünkü anneler için dile getirilecek güzel çok şey vardır. Aynı zamanda çok da zordur çünkü annelerin rolleri kültürümüzde çok hızlı bir değişim göstermektedir.
ANNE ESKİDEN: Eski zamanlarda, ya da benim küçüklüğümde anne denildiğinde bebeklere bakan, çocuk yetiştiren, kışlık yiyecekleri hazırlayan, örgü ören, ev işleri ile uğraşıp yemek yapan bir figür akla gelirdi.
ANNE ŞİMDİ: Ama şimdi annelik ve babalık figürleri biraz birbirine karışmış durumda. Her ne kadar roller biraz değişmiş olsa da annelik ve babalık hala belirgin şekilde birbirinden farklı rollerdir. Ne iyi ki kilise olarak en azından yılda bir kez annelere minnettarlığımızı göstermek için iyi bir fırsatımız var. Elbette kişiler olarak sadece yılda bir kez değil bin kez hatırlasak daha iyi olacaktır.
Günümüzde evi idare etmek artık bir ortaklıktır. Erkek ev işlerinde yardım ederken, bazı bayanlar da iş hayatına atılarak mesleklerini icra etmekteler. Çocuk eğitimi hem babaların hem annelerin ortak emeğiyle gerçekleşiyor. Aynı zamanda çocuklar da eğitimlerini daha çok aile dışı kurumlarda almaya başladılar. Bu durumun yararları ve zararları hakkında konuşmayacağım ama gerçek olan resim özellikle büyük şehirlerimizde böyledir.

*Annelik statüsü önemlidir çünkü Tanrı’nın yaratıcılığının sergilenmesinde çok önemli bir rol verilmiştir. İnsanlar her zaman kadın mı erkek mi üstündür tartışmasına girerler. Tanrı Adem ve Havva’yı yarattı ve neslin devamı için özellikle kadın çok önemli bir araç oldu. Ayet ne diyor;
1.Korintliler 11:8-12
8 Çünkü erkek kadından değil, kadın erkekten yaratıldı.
9 Erkek kadın için değil, kadın erkek için yaratıldı.
10 Bu nedenle ve melekler uğruna kadının başı üzerinde yetkisi olmalıdır.
11 Ne var ki, Rabde ne kadın erkekten ne de erkek kadından bağımsızdır.
12 Çünkü kadın erkekten yaratıldığı gibi, erkek de kadından doğar. Ama her şey Tanrıdandır.

Elbette doğum dışında da anneler, özveri, sevgi, fedakârlık, merhamet abideleri olarak yaşamda yerlerini almışlardır. Sanırım hepimiz Süleyman’a gelen iki kadının davasını hatırlıyorsunuz.

1.Krallar 3:16-28
Bir gün iki fahişe gelip kralın önünde durdu.
17 Kadınlardan biri krala şöyle dedi: "Efendim, bu kadınla ben aynı evde kalıyoruz. Birlikte kaldığımız sırada ben bir çocuk doğurdum.
18 İki gün sonra da o doğurdu. Evde yalnızdık, ikimizden başka kimse yoktu.
19 Bu kadın geceleyin çocuğunun üzerine yattığı için çocuk ölmüş.
20 Gece yarısı, ben kulun uyurken, kalkıp çocuğumu almış, koynuna yatırmış, kendi ölü çocuğunu da benim koynuma koymuş.
21 Sabahleyin oğlumu emzirmek için kalktığımda, onu ölmüş buldum. Ama sabah aydınlığında dikkatle bakınca, onun benim doğurduğum çocuk olmadığını anladım."
22 Öbür kadın, "Hayır! Yaşayan çocuk benim, ölü olan senin!" diye çıkıştı. Birinci kadın, "Hayır! Ölen çocuk senin, yaşayan çocuk benim!" diye diretti. Kralın önünde böyle tartışıp durdular.
23 Kral, "Biri, 'Yaşayan çocuk benim, ölü olan senin' diyor, öbürü, 'Hayır! Ölen çocuk senin, yaşayan benim' diyor.
24 O halde bana bir kılıç getirin!" dedi. Kılıç getirilince,
25 kral, "Yaşayan çocuğu ikiye bölüp yarısını birine, yarısını öbürüne verin!" diye buyurdu.
26 Yüreği oğlunun acısıyla sızlayan, çocuğun gerçek annesi krala, "Aman efendim, sakın çocuğu öldürmeyin! Ona verin!" dedi. Öbür kadınsa, "Çocuk ne benim, ne de senin olsun, onu ikiye bölsünler!" dedi.
27 O zaman kral kararını verdi: "Sakın çocuğu öldürmeyin! Birinci kadına verin, çünkü gerçek annesi odur."
28 Kralın verdiği bu kararı duyan bütün İsrailliler hayranlık içinde kaldı. Herkes adil bir yönetim için Süleyman'ın Tanrı'dan gelen bilgeliğe sahip olduğunu anladı.

 Annelerden biri Çocuğunun hayatta kalması için annelik hakkından bile vazgeçmeyi kabul ediyor. İşte annelik bu kadar fedakârdır. RAB’be bize verdiği anneler ve bana verdiği anne için çok minnettarım.  
   
*Anneler önemlidir çünkü gelecek nesillere değerleri aktarma sorumlulukları vardır. Kimileri iyi değerler aktarır kimileri kötü. Ama biz bugün iyi olanlara bakıyoruz.


2.Timoteos 1:5
“Sendeki içten imanı anımsıyorum. Önce büyükannen Loisin ve annen Evnikinin sahip olduğu imana şimdi senin de sahip olduğuna eminim.”   

Burada bir çeşit aktarım var. Elbette hiçbir anne çocuğunun yüreğine doğrudan iman koyamaz. Ama iman dolu yaşantısı ve güzel karakteri ile iyi bir örnek olabilir ve gelecek nesil için iyi bir aktarıcı olur. Burada Timoteos büyükannesinden annesine, annesinden kendisine gelen örnek imana sahiptir. Ne mutlu böyle iman ve umut örneği olmuş büyükannelere ve annelere sahip olanlara!

Annelerimizden birçok manevi miras alırız. Umarım sizler de iyi miraslara sahipsiniz ve anne olarak da çocuklarınıza iyi bir miras hazırlıyorsunuz.    

Timoteos iyi bir Tanrı adamıydı. Peki bu kişi nasıl oldu da böyle bir hizmetkar oldu? Sırrını şimdi açıklıyorum: Anneler, büyük anneler dinleyin.

2.Timoteos 3:14-15
“Sense öğrendiğin ve güvendiğin ilkelere bağlı kal. Çünkü bunları kimlerden öğrendiğini biliyorsun. Mesih İsa’ya iman aracılığıyla seni bilge kılıp kurtuluşa kavuşturacak güçte olan Kutsal Yazıları da çocukluğundan beri biliyorsun.”

Sevgili anneler, büyükanneler; eğer çocuğunuzun karakterini iyi bir şekilde etkilemek istiyorsanız TANRI SÖZÜ’nü kullanın. Çünkü Tanrı Sözü etkin ve harika bir araçtır.
Neden çocuklarımızı Tanrı Sözü ile yetiştirmeliyiz?

2. Timoteos 3:16-17
Kutsal Yazıların tümü Tanrı esinlemesidir ve öğretmek, azarlamak, yola getirmek, doğruluk konusunda eğitmek için yararlıdır.
17 Bunlar sayesinde Tanrı adamı her iyi iş için donatılmış olarak yetkin olur.

Yani çocuğunuzu geleceğe hazırlamak için Tanrı Sözü ile onu yetiştirmeliyiz sevgili anneler. Esrar ve eroin bağımlısı olmasın, cinsel sapkınlıklara düşmesin, ahlaksız olmasın, Tanrısız olmasın diye onu hazırlamalıyız. Sizin yapmanız gereken işi lütfen sadece Pazar okulu öğretmenlerine bırakmayın. Ya da karakter eğitimini okullarda kreşlerde aldığı eğitimle idare etmeyin. Bu işi SİZ YAPIN! Elbette babaların da görevidir ancak anneler gününde annelere seslenmek ve annelik kurumunun avantajlarını vurgulamak istiyorum.
   
Sevgili anneler, anneanneler, babaanneler. Bugün size birkaç pratik tavsiye vermek istiyorum.

1-Uygun bir zamanda oturun ve her bir çocuğunuza, torunlarınıza bir yazı hazırlayın.
2-Onlara umudunuzu neden Tanrı’ya ve Oğlu İsa Mesih’e bağladığınızı anlaşılır bir şekilde yazmaya çalışın.
3-Onlara Tanrı ile doğru bir ilişkinin neden önemli olduğunu ifade etmeye çalışın.
4-Onlardan ne beklediğinizi açık bir şekilde yazın.
5-Onlara sizin için en anlamlı gelen Kutsal Kitap bölümü yazın ve sebebini açıklayın.

-Eğer annesi hayatta olan bir oğul ya da kızsanız annenize uzunca yazılmış bir mektup hazırlayın. Ona sizin imana gelmenizdeki etkisi için ve imanınıza kattığı zenginlik için teşekkür edin. Bir çiçekle birlikte iletin.

 -Eğer diğer kutsalların yanına gitmiş bir annenin çocuğu iseniz duada Tanrı’ya gidin ve aynı mektubu kendi sözlerinizle RAB’be sunup anneleriniz için teşekkür edin.

-Eğer iman etmemiş (Hıristiyan olmamış) bir annenin çocuğu iseniz ve hala anneniz yaşıyorsa onun için Tanrı’ya hem şükredin hem de yakarın ki o da sizin gibi Tanrı’nın çocuğu olabilsin. Eğer anneniz iman etmeden gözlerini yaşama kapattıysa onun size sağladığı tüm iyi değerler için yine şükredin.

Son olarak da Tanrı’nın buyruğunu tekrar hatırlatmak isterim.
Levililer 19:3  
RAB Musaya şöyle dedi:
2 "İsrail topluluğuna de ki, 'Kutsal olun, çünkü ben Tanrınız RAB kutsalım.
3 " 'Herkes annesine babasına saygı göstersin. Şabat günlerimi tutun. Tanrınız RAB benim.

DİRİLİŞİN ÖNEMİ


İsa Mesih’in dirilişi önemlidir.
Çünkü hem dostları hem de düşmanları tarafından görülmüş ve de onay almıştır.

1.Korintliler 15:3-8
3-4 Aldığım bilgiyi size öncelikle ilettim: Kutsal Yazılar uyarınca Mesih günahlarımıza karşılık öldü, gömüldü ve Kutsal Yazılar uyarınca üçüncü gün ölümden dirildi.
5 Kefas’a, sonra Onikilere göründü.
6 Daha sonra da beş yüzden çok kardeşe aynı anda göründü. Bunların çoğu hâlâ yaşıyor, bazılarıysa öldüler.
7-8 Bundan sonra Yakup’a, sonra bütün elçilere, son olarak zamansız doğmuş bir çocuğa benzeyen bana da (Pavlus) göründü.

Matta 28:11-15
Şabat Gününü izleyen haftanın ilk günü, tan yeri ağarırken, Mecdelli Meryem ile öbür Meryem mezarı görmeye gittiler.
2 Ansızın büyük bir deprem oldu. Rabbin bir meleği gökten indi ve mezara gidip taşı bir yana yuvarlayarak üzerine oturdu.
3 Görünüşü şimşek gibi, giysileri ise kar gibi bembeyazdı.
4 Nöbetçiler korkudan titremeye başladılar, sonra ölü gibi yere yıkıldılar.
5 Melek kadınlara şöyle seslendi: "Korkmayın! Çarmıha gerilen İsa’yı aradığınızı biliyorum.
6 O burada yok; söylemiş olduğu gibi dirildi. Gelin, O’nun yattığı yeri görün.
7 Çabuk gidin, öğrencilerine şöyle deyin: 'İsa ölümden dirildi. Sizden önce Celile’ye gidiyor, kendisini orada göreceksiniz.' İşte ben size söylemiş bulunuyorum."
8 Kadınlar korku ve büyük sevinç içinde hemen mezardan uzaklaştılar; koşarak İsa’nın öğrencilerine haber vermeye gittiler.
9 İsa ansızın karşılarına çıktı, "Selam!" dedi. Yaklaşıp İsa’nın ayaklarına sarılarak Ona tapındılar.
10 O zaman İsa, "Korkmayın!" dedi. "Gidip kardeşlerime haber verin, Celile’ye gitsinler, beni orada görecekler."
11 Kadınlar daha yoldayken nöbetçi askerlerden bazıları kente giderek olup bitenleri başkâhinlere bildirdiler.
12-13 Başkâhinler ileri gelenlerle birlikte toplanıp birbirlerine danıştıktan sonra askerlere yüklü para vererek dediler ki, "Siz şöyle diyeceksiniz: 'Öğrencileri geceleyin geldi, biz uyurken Onun cesedini çalıp götürdüler.'
14 Eğer bu haber valinin kulağına gidecek olursa biz onu yatıştırır, size bir zarar gelmesini önleriz."
15 Böylece askerler parayı aldılar ve kendilerine söylendiği gibi yaptılar. Bu söylenti Yahudiler arasında bugün de yaygındır.

Dirilişin Önemi

1-Ruhsal bir onaylama oluşu bakımından.

a-Peygamberlik sözünün yerine gelmesi ile ilgili harika bir olaydır.

Luka 24:45-46
Bundan sonra Kutsal Yazıları anlayabilmeleri için zihinlerini açtı.
46-47 Onlara dedi ki, "Şöyle yazılmıştır: Mesih acı çekecek ve üçüncü gün ölümden dirilecek; günahların bağışlanması için tövbe çağrısı da Yeruşalim’den başlayarak bütün uluslara O’nun adıyla duyurulacak.

Elçilerin İşleri 13:34-35
Tanrı, Onu asla çürümemek üzere ölümden dirilttiğini şu sözlerle belirtmiştir: 'Size, Davut’a söz verdiğim Kutsal ve güvenilir nimetleri vereceğim.'
35 "Bunun için başka bir yerde de şöyle der: 'Kutsalının çürümesine izin vermeyeceksin.'

b- İsa Mesih’in Tanrı’lığının Vurgusu

Elçiler 13:33
"Biz de size Müjdeyi duyuruyoruz: Tanrı İsa’yı diriltmekle, atalarımıza verdiği sözü, onların çocukları olan bizler için yerine getirmiştir. İkinci Mezmur’da da yazıldığı gibi: 'Sen benim Oğlumsun, Bugün ben sana Baba oldum.'

Romalılar 1:4
Tanrı, Oğlu Rabbimiz İsa Mesih’le ilgili bu Müjdeyi peygamberleri aracılığıyla Kutsal Yazılarda önceden vaat etti. Rabbimiz İsa Mesih beden açısından Davut’un soyundandır; kutsallık ruhu açısından ise ölümden dirilmekle Tanrının Oğlu olduğu kudretle ilan edildi.



2-İman edenlerin umudu için önemlidir.
Günlük yaşamımızda dirilişin gücü etkin olur.
Filipililer 3:10
“Ölümünde Onunla özdeşleşerek O’nu tanımak, dirilişinin gücünü ve acılarına ortak olmanın ne demek olduğunu bilmek ve böylece ne yapıp yapıp ölümden dirilişe erişmek istiyorum”. 

1.Korint 15:20-23
Oysa Mesih, ölmüş olanların ilk örneği olarak ölümden dirilmiştir.
21 Ölüm bir insan aracılığıyla geldiğine göre, ölümden diriliş de bir insan aracılığıyla gelir.
22 Herkes nasıl Adem’de ölüyorsa, herkes Mesih’te yaşama kavuşacak.
23 Her biri sırası gelince dirilecek: İlk örnek olarak Mesih, sonra Mesih’in gelişinde Mesih’e ait olanlar.

1.Yuhanna 3:2
Sevgili kardeşlerim, daha şimdiden Tanrının çocuklarıyız, ama ne olacağımız henüz bize gösterilmedi. Ancak, Mesih göründüğü zaman O’na benzer olacağımızı biliyoruz. Çünkü O’nu olduğu gibi göreceğiz.

3.İnanmayanlar için umut.

a-Her kim iman ederse günahları bağışlanır.

1.Korint 15:17
“Mesih dirilmemişse imanınız yararsızdır, siz de hâlâ günahlarınızın içindesiniz”.

b- Her kim iman etmezse gelecek yargı konusunda uyarır.

Elçilerin İşleri 17:31
“Çünkü dünyayı, atadığı Kişi aracılığıyla adaletle yargılayacağı günü saptamıştır. Bu Kişiyi ölümden diriltmekle bunun güvencesini herkese vermiştir."

Dünya doğal haliyle umutsuzluk içindedir ancak İsa Mesih’in dirilişi hem yaşadığımız bu dünya için hem de gelecek yaşam için umut yaratmıştır. 



İSA’YI GÖRMEK

Yuhanna 20:1-8
“Haftanın ilk günü erkenden, ortalık daha karanlıkken Mecdelli Meryem mezara gitti. Taşın mezarın girişinden kaldırılmış olduğunu gördü.
2 Koşarak Simun Petrus’a ve İsa’nın sevdiği öbür öğrenciye geldi. "Rabbi mezardan almışlar, nereye koyduklarını da bilmiyoruz" dedi.
3 Bunun üzerine Petrus’la öteki öğrenci dışarı çıkıp mezara yöneldiler.
4 İkisi birlikte koşuyordu. Ama öteki öğrenci Petrus’tan daha hızlı koşarak mezara önce vardı.
5 Eğilip içeri baktı, keten bezleri orada serili gördü, ama içeri girmedi.
6-7 Ardından Simun Petrus geldi ve mezara girdi. Orada serili duran bezleri ve İsa’nın başına sarılmış olan peşkiri gördü. Peşkir keten bezlerle birlikte değildi, ayrı bir yerde dürülmüş duruyordu.
8 O zaman mezara ilk varan öteki öğrenci de içeri girdi. Olanları gördü ve iman etti.”

Diriliş sabahı mezara gidenler ne gördüler, nasıl gördüler?
Grekçede bakmak, görmek anlamında kullanılan birkaç farklı kelime var.
1-Meryem sadece gözleri ile gördü. Grekçe kelime: blepō -bakmak, görmek anlamında.
2-Petrus zihni ile gördü. Greekçe kelime theōreō –araştırmak kontrol etmek demektir.
3-Yuhanna kalbi ile gördü. Grekçe kelime Eidon-kalbi ile görmek ve inanmak anlamını taşır.

Siz İsa’yı nasıl görüyorsunuz?
Markos 16:6-20
Adam onlara, "Şaşırmayın!" dedi. "Çarmıha gerilen Nasıralı İsa’yı arıyorsunuz. O dirildi, burada yok. İşte O’nu yatırdıkları yer.
7 Şimdi öğrencilerine ve Petrus’a gidip şöyle deyin: 'İsa sizden önce Celile’ye gidiyor. Size bildirdiği gibi, kendisini orada göreceksiniz.' "
8 Kadınlar mezardan çıkıp kaçtılar. Onları bir titreme, bir şaşkınlık almıştı. Korkularından kimseye bir şey söylemediler.
9 İsa, haftanın ilk günü sabah erkenden dirildiği zaman önce Mecdelli Meryem’e göründü. Ondan yedi cin kovmuştu.
10 Meryem gitti, İsa’yla bulunmuş olan, şimdiyse yas tutup gözyaşı döken öğrencilerine haberi verdi.
11 Ne var ki onlar, İsa’nın yaşadığını, Meryem’e göründüğünü duyunca inanmadılar.
12 Bundan sonra İsa kırlara doğru yürümekte olan öğrencilerinden ikisine değişik bir biçimde göründü.
13 Bunlar geri dönüp öbürlerine haber verdiler, ama öbürleri bunlara da inanmadılar.
14 İsa daha sonra, sofrada otururlarken Onbirler’e göründü. Onları imansızlıklarından ve yüreklerinin duygusuzluğundan ötürü azarladı. Çünkü kendisini diri görenlere inanmamışlardı.
15 İsa onlara şöyle buyurdu: "Dünyanın her yanına gidin, Müjdeyi bütün yaratılışa duyurun.
16 İman edip vaftiz olan kurtulacak, iman etmeyen ise hüküm giyecek.
17-18 İman edenlerle birlikte görülecek belirtiler şunlardır: Benim adımla cinleri kovacaklar, yeni dillerle konuşacaklar, yılanları elleriyle tutacaklar. Öldürücü bir zehir içseler bile, zarar görmeyecekler. Ellerini hastaların üzerine koyacaklar ve hastalar iyileşecek."
19 Rab İsa, onlara bu sözleri söyledikten sonra göğe alındı ve Tanrının sağında oturdu.
20 Öğrencileri de gidip Tanrı sözünü her yere yaydılar.